Schopenhauer "kendinde olan şey"i (ding an sich) hiçbir zaman
bilemeyecek olmamızı kabul etmesine rağmen ona Kant'ın düşündüğünden daha
fazla yaklaşabileceğimize inanıyordu. Onun
görüşüne göre Kant, algılanan (görüngüsel) dünya konusunda büyük bir
mevcut bilgi kaynağını gözden kaçırmıştı: kendi bedenlerimiz! Bedenler maddi
nesnelerdir. Zamanda ve uzamda yer
alırlar. Ve her birimizin bedeniyle ilgili olağanüstü zenginlikte bilgisi vardır. Bu bilgi algılarımızdan veya kavramsal
aygıtlarımızdan gelen bir bilgi değil doğrudan
ve içeriden, duygularımızdan kaynaklanan bilgidir.
Bedenlerimizden kavramsallaştıramayacağımız ya da anlatamayacağımız
bilgileri öğreniriz çünkü içsel yaşantımızın büyük bir kısmı bizim için
bilinmeyendir. Bastırılır ve bilince çıkmaları engellenir çünkü daha
derinlerdeki doğamızı anlamaya çalışmak (acımasızlığımızı, korkularımızı, hasetlerimizi, cinsel şehvetimizi,
saldırganlığımızı, kendimizi aramamızı)
dayanabileceğimizden daha fazla rahatsızlık yaratır.
Yorumlar
Yorum Gönder